23 Aralık 2012 Pazar

RADYASYON !!





Şu hayatta en büyük korkularımdan biri bu lanet şeyin etkilerine maruz kalmaktır.Ne olduğunu anlamışsınızdır RADYASYON ! Milyonlarca etkisi vardır ve bunlardan en korkuncu ise kanserdir.
Fakat günümüzdeki teknolojik aletler sağolsun her zaman radyasyonla iç içeyiz bu nedenle radyasyona maruz kalmamak imkansızdır ama küçük şeyler yaparak etkilerini en aza indirebilir ve daha sağlıklı bir yaşam için kucak açabiliriz.

Bunun için ne mi yapmalıyız ;



  • Kullanmadığınız elektronik aletleri kapatın ya da fişten çıkartın.
  • Bilgisayar monitörü alırken düşük radyasyonlu olmasına dikkat edin. Üzerinde “Low Radiation” etiketi bulunan monitörleri tercih edin ya da LCD monitörler kullanın çünkü LCD monitörler CRT monitörlere göre daha az radyasyon yayarlar.
  • Floresan lambaları gece lambası ya da okuma lambası olarak kullanmayın.
  • Yattığınız ya da dinlendiğiniz yerde televizyon vb. elektronik cihazları bulundurmamaya özen gösterin veya fişini çekin.
  • Elektrikli saatleri, radyoları veya alarmları yatarken başucunuzda bulundurmayın mümkünse pilli cihazlar kullanın.
  • Cep telefonu kullanmadığınız surece kapalı tutun ve açıkken kalp hizasında bulundurmayın.
  • Eğer telefonla konuşma çılgınıysanız kulaklık kullanmaya özen gösterin.
  • Cep telefonu alırken SAR değerini kontrol edin. SAR<1 W/kg olan cep telefonlarını tercih edin ve son zamanlarda piyasayı kuşatan çin malı telefonları kullanmamaya özen gösterin çünkü o telefonların bir çoğu testlerden geçirilmemiştir.
  • Saç kurutma makinesini sık sık kullanmamaya özen gösterin ve mümkünse akşamları kullanmayın.
  • Mikrodalga fırınlar çok oranda radyasyon yaydıkları için çalışırken en az 1 m. uzakta durun.
  • Elektrikli traş makinesi kullanmayın veya şarjlı kullanın.
  • Televizyonu en az 2 m. uzaklıktan seyredin.
  • Çamaşır veya bulaşık makinaları çalışırken yakınında bulunmayın.
  • Cep telefonu baz istasyonlarının evlerinizin çatısına ve okullara hatta yakın çevrenize bile takılmasına izin vermeyin.
Yukarıdaki maddeler Bilgiustam sitesinden alıntıdır.

 Kendime yapılacak notlar ;

1.Telefonunun alarmiyle uyanmayı kes ve kendine pilli bir alarm al.
2.Odandaki çoklu fişin düğmesini yatmadan önce kapat.
3.Laptopu kucağına koymaktan vazgeç , malesef en büyük sorunumuz :(
4.Telefonunu cebinde değil çantanda taşı , kalbinden uzak tut. (Bedene ne kadar az temas o kadar iyi)
5.Birisiyle uzun konuşucaksan hoparlörden veya kulaklıkla konuş.

Sağlıklı bir yaşam için ne kadar az radyasyon o kadar iyi , o yüzden bundan sonra sizde bende bu maddelere uyalım çevremizi uydurtalım :)
NOT: Bu yazı reklam amaçlı değil , bilgilendirme amacı olarak benim tarafımdan yazılmıştır.Zaten reklam linki falan görmüyorsunuz bu nedenle okumadan geçmeyin , önemli bir yazıdır.

10 Kasım 2012 Cumartesi

26 Ekim 2012 Cuma

OSECHİ RYORİ


Japonlarla ilgili her geçen gün birşey öğrenmeye azimle devam ederken sizlerle edindiğim yeni bir bilgiyi paylaşmak istiyorum.
Japonlar'ın yeni yıla girecekleri zamanda yılın ilk üç günü için geçerli olan Osechi Ryori adında bir yemek gelenekleri var.Yeni yıla girmeden alınan bu obento benzeri yemeklerin amacı evdekilere genelde yemek yapmakla yükümlü olan evin hanımının yılın ilk günleri yemek yapmadan rahat etmesini sağlamış.
Bu küçükte olsa düşünceli bir davranış bence :) Bilmiyorum sizin fikriniz ne? :)
 


BU AÇILMAMIŞ HALİ , KUTU GİBİ :D





 BU AÇILMIŞ :)





 BU DA BÖLÜMLERİ , BAYA VAR :D

SUSHİ



Sushiyle ilgili bir blog yazasım geldi , buyrun bakalım ^^

Japonya manyağı birisi olarak sushinin favori yemeklerimden biri olması kaçınılmazdı.Japonya'yla ilgili her blogda , haberde... mutlaka sushinin adının geçtiği bir konu görürsünüz.Tahmin edemiyeceğiniz kadar çok çeşidi var , benim favorimse yengeçli sushidir (mmm olsada yesek *-*). Sushinin bir yosunlusu yani maki , birde yosunsuzu yani nigiri var. Türkiye'de genelde maki satılır. Bir ara beceriksiz ben sushi yapmaya merak salmıştım , size söz veriyorum sushi yapmaya çalıştığım bir video ekliyeceğim bloga ilerde , takipte kalın :D 
Tabii benim yaptığım amatör işininde altı hele Japonya'daki profesyonel aşçıların 10 yıllık bir eğitimden geçtiğini duyduktan sonra o.O Gerçi ne şaşırıyorsam Japonların en takdir ettiğim huyudur bu , işlerinin hakkından gerçekten gelirler bir işi en küçük detayına kadar öğrenirler ^.^




 SUSHİ PASTASI O.O


HELLO KİTTY ŞEKLİNDE SUSHİ , KAWAİİ *-*


25 Ekim 2012 Perşembe

Bayram :)


Resim çok hoşuma gitti , paylaşmak istedim :)
Herkese iyi bayramlar , bol harçlıklı , sevgi dolu bir bayram geçirmeniz dileğiyle :)

24 Ekim 2012 Çarşamba

Bir Animeciye Söylenmemesi Gereken Sözler #2

İlk serinin devamı :D
İlk seri için tık

-Ne anlıyorsun bunlardan

-Anime izlemek sana birşey kazandırmaz ama ders çalışmak kazandırır
-Bunları izleyeceğine daha iyi birşey yapsan

Size de tanıdık geldi mi bu sözler? Evet büyüklerimizin anime izlerken bizlere söylediği klasik laflar ~

Oysaki bilmiyorlar ki bunları söylemek sadece onlara karşı daha fazla antipati kazanmamızı sağlıyor

Bir animeciyi asla ve asla anime izlediği için sorgulamayın , bu yapabileceğiniz en kötü şeylerden biridir.

Ayrıca anime izlemek bir insana birçok şey kazandırır , şahsen hayallerimden vazgeçmemeyi animeler sayesinde öğrendim veya zor bir duruma düştüysem yılmamayı , bunun gibi daha birçok örnek verilebilirim
Tahmin edemiyeceğiniz kadar çok insana yoldaş oluyorlar ki ... O yüzden artık bu lafları söylemekten vazgeçin ^^

Merak ediyorum siz animelerden neler öğrendiniz ? :)


8 Haziran 2012 Cuma

Tutumsuzluk Başa Bela


Of Alara noldu sana? 
İyice tutumsuz oldun. Bir zamanlar paralarını biriktirir , kendine neler neler alırdın. Şimdi öyle mi , saç saç saç saç paraları paraları ye ye ye ye deli gibi deli gibi (Dipnot: İyice kafayı yedim :D) . En gereksiz yerlere harcıyorsun paranı , arkadaşlarınla çıktığında yediğin MCDONALDS veya yolculuk etmek için kullandığın dolmuşlar üstelik 15-20 dakikalık yürüme mesafesi olan yerlere . Bundan böyle yemeğe çıktığında en ucuz -mümkünsede en az kalorili- yemekleri yiyor , dolmuşa elveda diyip kendini spordan sayılan :P yürüyüşe adıyorsun ! 

Not : Farkettiyseniz kendi kendimle konuşmayı seviyorum ^.^

5 Haziran 2012 Salı

Skip Beat (Drama)

Skip Beat adlı anime ve mangayı çoğu kişi bilir . He ben bilmiyorum diyorsanız buyrun size animenin konusunu anlatan ve bölümlerinide türkçe altyazılı olarak indirebileceğiniz bir link :*

Favori animelerimden biri olduğundan dramasını izlemesem olmazdı (tayvan draması olmasına rağmen böylece ilk tayvan dramamı izlemiş oldum :D). Hele bu dramada Super Junior'dan Siwon ve Donghae oynuyarsa *_______*



Drama animesinin neredeyse aynısı diyebilirim yani mangaya sadık kalınmış sadece karakterlerin isimleri farklıydı. Mesela Ren'in adı Lian'dı. 

Oyuncular kesinlikle çok kaliteliydi , özellikle başrol kızımızın oyunculuğu cidden iyiydi , bol komedi unsuru olması bile izlememe yetti . Müzikleri harikaydı hele açılış müziği Super Junior - SOLO uzun bir süre dilimden düşmeyecek gibi *-* Dinlemek isteyen tık ^^

Yalnız Kyouko'nun küçük şeytancıklarını görüntü olarak çok kötü yapmışlar fakat tavırları tabiki komikti :D

Dramayla ilgili tek sevmediğim kısım ise yarım kalmasıydı -animedeki gibi- . En azından bunda Dark Moon Arc'ını tamamen bitirmişler animede o da yarım kalmıştı -.- Umarım 2.sezon gelir diyor ve izlemenizi öneriyorum ^.^

Donghae sizce de tam Sho Fuwa olmamış mı? :D







4 Mayıs 2012 Cuma

DEĞİŞİM


                DEĞİŞİM ÖYLE BİR ŞEY Kİ …
Yıllar , çabuk geçen yıllar …
Eski fotoğraflara bakınca insanın anıları depreşiyor , hüzünleniyor aynı zamanda şaşırıyor , soruyor kendine ‘’Bu ben miyim? Ne kadar değişmişim diye . ‘’ O kadar değişmişim ki inanamazsınız daha sadece 16 yaşındayım  oysa. Kim bilir ileride daha ne inanılmaz değişimler yaşayacağım . Saç modelim , duruşum , giyim tarzım , göbeğim (:D) , her şeyim , yanımda olan insanlar hayatıma girenler çıkanlar , hayata veda edenler … (anneanneciğim ) , bir zamanlar sahip olduğum minik köpeğim :) hepsi değişmiş . Sırf değişen ben değilim , benimle birlikte aynı yollardan geçen sınıf arkadaşlarım , ailem (babamın çalıştığı meslek gibi) onlarda değişmiş. Özellikle kuzenimin fotoğraflarına baktığımda saçında yapmış olduğu değişimler inanılmaz :D Değişmek kötü bir şey değil , çünkü bu değişimler beni geliştirmiş , o zamanlar yaptığım saç modelinin bana yakışmadığını fark etmeseydim ne zaman fark edecektim? Yenilerini deneyerek kendime doğru olanı bulmuşum (: 
Sırf bu değil , kişilik olarakta çok değiştim. Bir zamanlar sınıfta kendini geri planda tutmak için çabalayan o çekingen kız yok artık . Onun yerine güçlü , özgüveni tam , atılgan bir kız var . Söylemek istediklerini dile getiremeyen , içinde tutanda yok , artık aklından geçeni anında söyleyen –hatta bazen bunun yüzünden başına iş açan ;D- bir kız var.
Eğer doğru bir şekilde değiştireceksen kendini , değişim kötü bir şey olmaktan çıkar ve seni geliştirir.Unutma kendini kontrol eden sensin , nasıl değişmen gerektiğinede sen karar verirsin .
Ve evet değiştim , duygularım , düşüncelerim hepsi değişti belki de ama bir şey değişmedi hiçbir zaman da değişmeyecek  o da 16 yıldır yüzümde eksik olmayan  gülücüke :)

27 Nisan 2012 Cuma

YAĞMUR

Geçen gün yazmıştım bu yazıyı paylaşıyım dedim (:


YAĞMURLU BİR GECE YOKSA SABAH MI DESEM?

Saat gecenin gerçi artık sabahın sayılır dördü , yatağımda boşboş dönüyorum -her zamanki gibi- napıyım uykum yok , yan odadansa babamın horlama sesleri geliyor. Sonra ona pencereden gelen rüzgar uğultusu eşlik ediyor. Şırrr yağan yağmur ... Çoğu kişi sevmez ama ben çok severim gece uyurken rüzgarın , yağmurun , gök gürültüsünün sesini dinlemeyi . Ninni gibi geliyorlar bana ve mışıl mışıl uyuyorum .

Bir Animeciye Söylenmemesi Gereken Sözler #1

Ahaha başlıktan ne paylaşacağımı anlamışsınızdır , böyle bir konu yazmak nereden aklıma esti bilmiyorum neyse ilk sözümle bu konuyu başlatıyorum :D


- Yaşın kaç hala çizgi film izliyorsun 
- Ahaha sen hala çizgi film mi izliyorsun ya


veya başka bir örnek


Ben : Geçen Naruto'nun yeni bölümünü izledim , harikaydı !
A kişisi : Aaa biliyorum o çizgi filmi   


İşte bir animeciye asla söylememeniz gereken şey ! Animeye çizgi film demek ! Bir animeci eğer animeye çizgi film derseniz hemen atağa geçecektir , animeyle çizgi film çok farklı şeylerdir . Bir çizgi film her yaşa hitap etmez genelde küçük kitlelere hitap eder ve mutlaka iyiler kazanır amaç çocukları iyiye yönlendirmektir.Çizgi filmlerde karakter yoktur tip vardır . Tip bir kişinin sadece tek bir özelliğiyle ön plana çıkmasıdır iyi karakterin iyi , kötü karakterin kötü olması gibi . Animeler ise her yaşa hitap eder , korkudan tut cinselliğe kadar her türlüsü vardır , her zaman iyiler kazanmaz ölenler olur ve animelerde karakter vardır yani hem iyi hemde kötü özellikleri barındıran kişiler. Gerçeğe daha yakındır. Günümüzdeki filmlerin farklı bir çizim tarzıyla animasyonlaştrılmış halleridir de denebilir.





Anime




 ANİME

Anime nedir?

Japon çizgi filmlerine verilen isimdir.Normal çizgi filmlerden farklıdırlar çünkü karakterlerin çizim tarzları farklıdır . Örneğin animelerde karakterler büyük gözlü , küçük burunlu olurlar , fizikleri zayıf ve güzeldir . Ayrıca çizgi filmler genelde küçük çocuklara hitap ederken animelerin her yaş için türü vardır hatta anime pornosu(hentai) bile vardır . Tabiki izlemiyoruz sadece bir örnekti zaten genelde ahtapotumsu canavarlarla ilişkin oluyorlar ne demek istediğimi bir animeci anlamıştır :D 

Şimdi gelelim en önemli soruya. Animelerin hayatımdaki yeri?

Anime benim için bir tutkudur , yaşam biçimidir. Hayatımda çok büyük bir rol alır bunun sebebiyse bana hayatı öğretmedisir , bir nevi ebeveynimdir.
Doğduğumdan beri çalışan bir anne ve babaya sahip olduğumdan annesi veya babası çalışmayanlara göre ailemle çok vakit geçiremedim . Ayrıca annemle küçüklüğümden beri ilişkimiz gel-gitliydi , çok çalıştığı için (gerçi onuda anlıyorum ama) eve hep yorgun ve stresli gelip , bütün sinirini babam ile benden çıkartırdı. Babam benim annem gibiydi.Bana annemden çok o baktı , o büyüttü.Anneme göre daha az -neredeyse hiç- seyahatli bir işi vardı bu nedenle hep yanımdaydı.
Günlerden birgün internette gezinirken animeyle tanıştığımda tüm hayatımın değişeceği ve sonunda uğruna feda etmeye değer birşey bulacağım aklımın ucundan bile geçmezdi . Kendine inanmayı , asla pes etmemeyi , hayallerinin peşinden gitmeyi ve bu hayallere ulaşmak için çabalamam gerektiğini yanında aşk , cesaret , yardımseverlik gibi duygular ile birlikte bana animeler öğretti. Hepsini ... Bunun için ilk anime çizeri ve yapımcısı ''Osamu Tezuka''ya minettarım .
Eğer ben şu an bu noktaya kadar gelmiş ve gelecekte de çok daha üst seviyede biri olacak isem tüm başarılarımı/başaracaklarımı animelere borçluyum. Bana hayatı öğretip , yol gösterdiğiniz için TEŞEKKÜRLER ! :)


Not : Yukarıda resimdeki anime AnoHana (asıl adı çok uzun bu kısaltılmıştı internete kısaltılmışınıda yazsanız çıkar.) adlı animeye aittir , bir arkadaş grubunun ölen arkadaşının dönmesi ve tekrar eski arkadaşlarını birleştirmek istemesiyle ilgili çok duygusal ve hayattan kesitler türünün hakkını vermiş bir animedir , kesinlikle tavsiye ederim ^.^

12 Nisan 2012 Perşembe

Sonunda o ilham geldi !



Gecenin bir vakti , yazma isteği geldi birden , içimdeki ses sevdiğin herşeyi paylaş , yazdıkça yaz diyor. Çok garip ama bir o kadar da güzel bir duygu ... Kalbim küt küt atıyor ! Ne zamandır düşündüğüm , beklediğim yazma isteğim sonunda geldi , bana bağırıyor '' Herkese tanıt kendini ! ''. Biliyorum bloga yazmayalı çok uzun zaman oldu ama artık durmak yok ! Bundan sonra bende aktif bir blogger olacağım çünkü o ilham geldi !

                                                                                                              

2 Şubat 2012 Perşembe

İzmir'de KAR !

Bugün sabah mutlu mesut yatağımda yatarken babamın '' Alara , çabuk dışarı bak ! '' diye bağırarak beni uyandırması ve benim pencereden baktığım andaki yaşadığım o anlatılamaz duygu ...
Yıllar sonra İzmir'de kar :)
O kadar mutluyum ki ! Belki bu yazı hergün kar görenler için hiçbirşey ifade etmiyor ama biz İzmirliler için anlamı büyük , tabiat ana teşekkürler sana ! :D

Resimde çektim birkaç tane bir ara paylaşacağım ama ondan önce size 21 yıl sonra yağan karın 3 resmi  ^.^





Buda bir İzmirli'nin yaptığı güzel bir video :



Karar Verdim


 Blogumda sizlere hayatımı paylaşacağım kısacası yapmaktan hoşlandığım bana mutluluk veren paylaşmak istediğim tüm olayları , yaşadıklarımı , herşeyi ... =)

29 Ocak 2012 Pazar

Hoşbuldum

Evet bundan sonra bende bir blogger oldum , bakalım neler yayınlayacağım :)